9786256590618
984880

https://www.nebekitap.com/geriye-kalan-goz
Geriye Kalan Göz
120.00
Bir karaltı çöktü üstüme ve aynı anda duyduğum kanat sesleriyle ayaklarım yerden kesildi.
Kendimi bir anda gökyüzünde buldum. Kurtulmaya çalıştım ama koltuk altlarımdan pençeleriyle
tutmuştu. Etime geçmişti tırnakları; acıdan kıpırdayamıyordum. Parlak derisi lacivert ve yeşil
pullarla kaplıydı. Kanatlarının ve kuyruğunun uzunluğu kavak ağaçlarıyla yarışırdı. Bu hâlimle
kartalın pençesindeki serçeye benziyordum. Bana ne yapacaktı? Beni buradan atsa köyün
arkasındaki dağa taşa denk gelirim. Suya doğru gidip bıraksa bu yükseklikten deniz taş kesilir.
İkisinde de kurtuluşum yok. Ama bunlar güzel ölüm şekli olur. Ben asıl parçalayıp yemesinden
korkuyorum.
Zaman kaç ilmek atar yeryüzüne! İnsan kaç dünya taşır kalbinde! Korkular, şüpheler,
şaşkınlıklar, zaferler bizi tehdit mi eder yoksa mutlak bir tehlikeden mi sakınırlar! Acımasızca
üzerimize çullanan felaketleri hangimiz taşıyordu göğsünün içinde? Tahta bacağıyla dünyaya
meydan okuyan kim! Yüzümüz biraz önce güzelleşti gördük aynada. Hayır ölmedik. Sürmeye
devam ediyoruz atları. Bu yeryüzü avcumuza bırakıldığından beri ılık bir nefesle tekrar tekrar
yeşerdi. Geriye Kalan Göz kaydetti her şeyi. Metafor ve alegorinin yan yana yürüdüğü ilk
öyküleriyle sağlam bir adım atıyor, Hatice Karaoğlan, edebiyat dünyasına. Kalemi de
kahramanları kadar cesur. Hayır korkak! Hayır acayip, hayır kibirli. Hayır acımasız, hayır kederli.
Hayır gözükara, hayır mûnis. Hayır şefkatli, hayır duygusuz. Hayır zalim, hayır bencil… Geriye
Kalan Göz, kurgu çeşitliliğiyle okuyucuyu şaşırtırken kâh fantastiğin ışıltılı göğüne, kâh gerçeğin
dingin kıyısına davet ediyor insanı.
Bir karaltı çöktü üstüme ve aynı anda duyduğum kanat sesleriyle ayaklarım yerden kesildi.
Kendimi bir anda gökyüzünde buldum. Kurtulmaya çalıştım ama koltuk altlarımdan pençeleriyle
tutmuştu. Etime geçmişti tırnakları; acıdan kıpırdayamıyordum. Parlak derisi lacivert ve yeşil
pullarla kaplıydı. Kanatlarının ve kuyruğunun uzunluğu kavak ağaçlarıyla yarışırdı. Bu hâlimle
kartalın pençesindeki serçeye benziyordum. Bana ne yapacaktı? Beni buradan atsa köyün
arkasındaki dağa taşa denk gelirim. Suya doğru gidip bıraksa bu yükseklikten deniz taş kesilir.
İkisinde de kurtuluşum yok. Ama bunlar güzel ölüm şekli olur. Ben asıl parçalayıp yemesinden
korkuyorum.
Zaman kaç ilmek atar yeryüzüne! İnsan kaç dünya taşır kalbinde! Korkular, şüpheler,
şaşkınlıklar, zaferler bizi tehdit mi eder yoksa mutlak bir tehlikeden mi sakınırlar! Acımasızca
üzerimize çullanan felaketleri hangimiz taşıyordu göğsünün içinde? Tahta bacağıyla dünyaya
meydan okuyan kim! Yüzümüz biraz önce güzelleşti gördük aynada. Hayır ölmedik. Sürmeye
devam ediyoruz atları. Bu yeryüzü avcumuza bırakıldığından beri ılık bir nefesle tekrar tekrar
yeşerdi. Geriye Kalan Göz kaydetti her şeyi. Metafor ve alegorinin yan yana yürüdüğü ilk
öyküleriyle sağlam bir adım atıyor, Hatice Karaoğlan, edebiyat dünyasına. Kalemi de
kahramanları kadar cesur. Hayır korkak! Hayır acayip, hayır kibirli. Hayır acımasız, hayır kederli.
Hayır gözükara, hayır mûnis. Hayır şefkatli, hayır duygusuz. Hayır zalim, hayır bencil… Geriye
Kalan Göz, kurgu çeşitliliğiyle okuyucuyu şaşırtırken kâh fantastiğin ışıltılı göğüne, kâh gerçeğin
dingin kıyısına davet ediyor insanı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.